Kürsü
Ä°zmirÂ’de Kar Sevinci
“İncecikten bir kar yağar, tozar Elif Elif diye Deli gönül abdal olmuş, gezer Elif Elif diye..” Karacaoğlan
Hilal Takmaz
Şu anda bu satırları yazarken penceremden bembeyaz bir kar manzarasına bakıyorum. Kar yağışı geceden beri aralıksız devam ediyor. İzmir için pek alışılageldik bir durum değil bu. En son bu kadar kar yağdığında büyük kızım bebekti. O zaman da çok mutlu etmişti yağan kar bizi. Bugün bakıyorum herkesin yüzünde şaşkın bir sevinç. Sanki bir rüyada gibiyiz, uyanırsak kar sevinci kaybolacak diye gözümüzü kırpmaya bile korkuyoruz neredeyse.
Bu kışın çetin geçeceÄŸi yazdan belliydi aslında. Günlerdir ülkemin her köşesinden kar haberleri geliyor bir bir. Åžehit haberlerinden kora dönmüş yüreÄŸimize bir parça serinlik veriyor kar görüntüleri. Bursa’nın, Ä°stanbul’un, Konya’nın karla bezenmiÅŸ siluetlerine alışığız. Ä°zmir ise bu sevinci nadir yaÅŸayan ÅŸehirlerdendir. Geçen hafta da Ä°zmir’e kar yaÄŸmıştı ama çabuk eridi, sokaÄŸa çıkıp oynayacak fırsatı bulamadık. Haftasonu çocuklar ısrar edince Radar mevkiine gidip kar oynamaya niyet ettik. Orası yüksek olduÄŸu için kar bulmak mümkün oluyor diye duymuÅŸtum daha önceleri. Biz de inÅŸallah buluruz duasıyla düştük yola.
Balçova-Çeşme otobanından Limontepe ayrımına girdik, Tokilerin yanından yola devam ettik. Oralarda bile kar olduğunu görünce ümidimiz arttı. Ters istikametten gelen arabaların üzerinde küçük kardan adamlar vardı demek ki doğru yoldaydık. Bizim gibi kar oynamaya gelen öyle çok insan vardı ki, İzmirlinin kara ne kadar hasret olduğunu anlamak zor değildi. Epey gittikten sonra uygun bir yer bulup arabadan indik, bir müddet oynayıp yüzümüzde ışıl ışıl bir gülümseme ile eve döndük.
O günkü yolculuk bir dua niyetine geçmiÅŸ olmalı. Rabbim sanki “kar bulmak için böyle uzaklara gitmenize gerek yok, ben evinizin önüne de yaÄŸdırırım karı” demek istedi bize. Sabahtan beri dilimde şükür duaları ile dolaşıyorum. Hele çocukların sevincini bir görün, ”Allahım sana çok teÅŸekkür ederiz” deyip duruyorlar.
Ben çocukken kar görmek için memlekete giderdik. Babam Dursunbeyli, annem Bursalı’dır. Yarıyıl tatilini ya Bursa’da ya Dursunbey’de geçirirdik genelde. Biz oradayken kar yaÄŸsın diye öyle çok yalvarırdım ki Allah’a, her gece bin bir duayla uykuya dalardım. Sabah gözümü açar açmaz camın önüne koÅŸardım, duam gerçek olmuÅŸ mu, etraf beyaza boyanmış mı diye. Bir keresinde tatilin son günü yaÄŸmıştı kar. Eve dönmeyelim diye ne çok aÄŸlamıştım. Ä°ÅŸe yarayıp yaramadığını hatırlamıyorum ama hoÅŸ bir hatıra olarak kaldı o günler hafızamda.
Birkaç gün önce bir yazar arkadaşım “Kar taneleri içinde merhamet taşıyor olmalı, tüm paylaşımlardan birkaç zamandır fışkıran öfke yerine, merhamet okumaları yapıyoruz bu sayede” yazmış profiline. Kar yağınca insanın içindeki çocuk gün yüzüne çıkıyor diye düşündüm okuyunca. Bundan olmalı insanların çocukça bir masumiyete bürünmesi. Herkesin öfke ve saldırı gömleÄŸini çıkarıp, merhamet ve sevgi gömleÄŸini giyinmesi.
GeçtiÄŸimiz hafta Ä°zmir Adliyesinde yaÅŸanan terör saldırısı ve Åžehit Fethi Sekin’in acı kaybı çok üzmüştü bizi. Bugün ise yaÄŸan kar haberiyle seviniyor Ä°zmirliler. Her gecenin sabahı, her ÅŸerden sonra gelen bir hayır vardır elbet, iÅŸte öyle güzel ülkem de selamete çıkacak inÅŸallah. Hep birlikte atlatacağız bu kara günleri ve birlik olup sahip çıkacağız vatanımıza.
Kar Duası diye bir yazı dolaşıyor sosyal medyada bir iki gündür. Çok güzel ifadeleri var, paylaÅŸmadan geçmek istemedim. “Ãœzerimize Cemaliyle yumuÅŸacık ve ÅŸeker tadında karlar indirip, Celaliyle daÄŸları ve yolları kara bürüyen Rabbimiz.. Kalplerimize kar tanesinin parlaklığını indir.. Mutluluklarımızı kar taneleri adedince çoÄŸalt.. Hüzünlerimizi rahmetinin dokunuÅŸuyla kar taneleri gibi erit.. Sevgilerimizi her bir kar tanesi gibi özel ve güzel eyle.. Bizi senin rızan yolunda uçuÅŸan kar taneleri gibi hafif, naif eyle.. Günahlarımızı gufranının karında yıka ve temizle..”
Amin. Amin. Amin.
Hilal Takmaz
Henüz yorum yapılmamış.